Boşanma Davalarında Ses Kaydının Delil Olarak Kullanılması

Karı ve kocanın sağ oldukları durumda evlenmeyi sona erdirdikleri hal, boşanma halidir. Boşanma, eşler hayattayken, kanunda öngörülen bir sebebe dayanarak birinin açacağı dava sonucunda evlilik birliğine hakim kararı ile sona verilmesidir.

Boşanma davalarında ses kayıtlarının delil niteliğinde olup olmadığı uygulamada çok karşılaşılan bir sorudur. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında her iki tarafta kendisinin haklı olduğunu iddia etmekte ve davasını ispatlamaya çalışmaktadır. Bu noktada ise eşler çeşitli yöntemler ile delil elde etme gayretine girmektedir. Kişilerin kendi iddialarını ispat için en fazla başvurdukları delil elde etme yöntemi ise ses veya video kaydı almaktır.

Kişi, İddiasını İspatlamak İçin Ses Kaydı Alabilir Mi?

Türk Ceza Kanunu md. 133 uyarınca; tarafların rızasının bulunmadan ses kaydı almak suç teşkil etmektedir. Bu kanunun özüne baktığımızda kişisel verilerin korunmasını ve özel hayatın gizliliğini hesaba katabiliriz. Fakat eşler arasında özel hayat diğer insanlara nazaran çok daha dar kavramdadır. Bu yüzden eşlerin telefonlarına bakması, delil elde etmesi suç teşkil etmemektedir.

Bu nedenle Yargıtay, eşlerden birinin evlilik birliğine uymayan davranışlarını görürse ve bunu kanıtlayacak başka bir yol bulamazsa hukuka aykırı kabul edilen ses kaydı bu olaylara özel suç teşkil etmemektedir. nedenle Yargıtay boşanma davasında da eşinin rızası olmadan alınan ses kaydını delil olarak saymıştır. Yargıtay’ın kararlarına baktığımız zaman güvenlik güçlerinin ulaşmasının imkansız olduğu, delil almanın zorlaştığı durumlarda rızasız alınan ses kaydının delil olarak kullanılmasını hukuka aykırı bulmamıştır.

Sonuç olarak eşlerin boşanma davasında delil bulmakta zorlandıkları yani aksi takdirde ispatlanamayacak olan durumlarda rızasız ses kaydının alınmasını hukuka uygun bulmuştur. Ek olarak Yargıtay, eşinden şüphelenen kişi, eşinin telefonuna casus programı indirerek ses kaydını almasını da hukuka aykırı bulmamıştır. .